Mevlid Geleneği

Süleyman Çelebi tarafından 1409’da Bursa’da kaleme alınan Vesîletü’n-Necât  diğer adıyla Mevlid-i Şerif, Osmanlı Devleti’nde yazılan ilk eserdir. Süleyman Çelebi’nin mevlidi 16 kısım ve 770 beyitten oluşur. Süleyman Çelebi Ulucami’de (1399-1421) yılları arasında  imam olarak görev yaptığı dönemde rivayete göre Emri Sultan’ın tavsiyesi ile diğer bir rivayete göre Ulucami’de bir vaiz’in va’z sırasında “ahir zaman peygamberini diğerlerinden üstün görmem“ demesi Süleyman Çelebiye Vesiletü’n Necat eserini yazdırmış ve geleneğin doğmasına sebep olmuştur. Sade Türkçe ve aruz vezni ile yazılan mesnevi türünde eserin  el yazması Topkapı Sarayı Kütüphanesinde bulunmaktadır. Günümüzde,  toplumsal uygulamalar, geçiş dönemleri, ritüeller ve şölenler (nişan, düğün, doğum, sünnet, ölü’nün ardından(7.40.52.gün), hacı karşılama, asker uğurlama, hıdrellez vb. kutlamalar),’de camilerde, evlerde, köy meydanlarında, düğün salonlarında vb. mekanlarda, mevlidhanlar veya hafızlar tarafından okunan mevlid sonrasında tahin helvası, akide şekeri, gözleme, etli pilav, tavuklu pilav, cantık, cevizli lokum, süt, un helvası dağıtılmaktadır.